"Umudunu kaybetme sakın, gecenin en karanlık anı şafak sökmeden öncedir. Çoban kayıp koyunlar, ağıla dönünce daha da sevinmez mi? Bütün ruhlar kurtarılabilir. Kendi inancını asla kaybetmemelisin." #filmrepliği

Öncelikle filmin talihsizliği başlığının çevirisiyle başlıyor. 'The Immigrant' orjinal başlığı hangi akla hizmet 'Bir Zamanlar New York' gibi bir Türkçe'ye dönüyor, cidden anlamadım. Marion Cotillard, Joaquin Phoenix ve Jeremy Renner gibi üçü de birbirinden yetenekli oyuncu bir araya geldiklerinde nasıl bu kadar sıkıcı, kopuk kopuk, savruk ve haliyle akmayan bir film ortaya çıkartıldı? Beğenemediklerimden... #filminceleme

Yav bu Marion Cotillard Hollywood'da ingilizce rollerin kadını değil abi.Kaldirim Serçesi'deki Edith Piaf nerde buralardaki oynayan kadın nerde dedirtiyor.Bence kendi dilinde muhteşem bir kadın.Guzelde oynuyor.Ama bu Hollywood'da kadın iğreti bir oyunculuk yapıyor.Filme gelince Marion dışında idare eder bir film.Ewa'nın New York'a gelip yaşadığı zorluklar anlatılıyor.Phonex, ve Renner, güzel oynamışlar.