Filmde Musa ve Hızır Peygamberin yolculuğuna atıf yapılmış olsada film başladığındaki gizemi hikayenin sonuna dek koruyamayıp insanın aklında soru işaretleri bırakan sıradanlaşmış dini söylemlere yerini bırakıyor. Film distopik bir evrende çekilmiş gibi görünsede yönetmeninden nem kapmış söylemler neticesinde ütopik bir yapıttan ileriye gidemiyor . Yönetmen Din ve Bilimin karşılaşmasını Cemil karakteriyle, ölüm her şeyin başlangıcı düşüncesini dikte ederek istenilen bir sonu seyirciye veremiyor ama izlenilebilir. Şahsen çok merakla izledim fakat soru işaretleriyle ayrıldım yinede kurgu bakımından, senaryo bakımından mistisizmi iliklerinizde hissedebilirsiniz.

Dün izlemek için gittiğimde sinema salonunun oldukça dolu olduğunu gördüm. Dolu dediğim, yirmi kişi... İçeri girdiğimde 10-12 yaşlarında çocukların öğretmenleriyle birlikte bu filme geldiklerini fark ettim. Şunu söyleyebilirim ki o yaştaki bir çocuk bu filmden anlamaz. Ben anlamadım bakın. Film genelde sessiz geçiyor. Konuşmalar minimum düzeyde. Bilim kurgu öğeleri tahmin ettiğiniz üzere pek az. Başlarda anlıyordum, dünyada organik bir şey neredeyse hiç kalmamış, GDO'lu buğday üretiliyor, üretilmeye çalışılıyor. Bir profesör de nerede yanlış yaptıklarını bulmak için yollara düşüyor. Sonrasında neler mi oluyor? Bilmiyorum. Filmin sonlarını anlayan varsa bana da anlatsın :)

Dün akşam itibariyle Ankara Büyülü Fener sinemasında vizyona girmiş film. Tokyo’da ödül almıştır kendisi ve izlemek için sabırsızlıkla beklemekteydim bir vakittir.

Semih Kaplanoğlu nun kadrosuyla merak uyandran filmi. Biryönetmen olarak düşünceleri siyasi görüşü ne olursa olsun filmleri başka bir yerdedir. tüm dünyada da bu durum böyledir, sanat onu ortaya çıkarandan bağımsızdır. #fragman