-
- Hüseyin Demke
- 2 h
Rosemarry'nin Bebeği çakması olan bir film. Söylediği yeni bir şey yok. Sadece işin içine bir parça wodoo büyüsü katmışlar hepsi bu. Ayrıca bu küçük kasaba insanları kimdir necidir hiçbir şey doğru dürüst anlatılmıyor filmde. Bu açılardan gayet zayıf buldum filmi ben.
-
- Tarık Veysi Acar
- 3 h
Vasatın üzerine geçememiş bir film. Çok fazla eksik yer ve soru varken bitti film. Öncelikle Eloise ve tebası nedir? Neden wodoo büyüsüne bu kadar kafayı takmışlardır? Neden Marquis'i ve ailesini esir almışlardır ve onlarla ne yapmak istemektedirler? Mesela bu ikinci kısım filmde hiç açıklanmıyor. Tamam adamlar rehin ama bu köy ahalisi sadece hayvan kurban edip dua okuyan tipler gibi gözüküyordular. Marquis'in el yordamıyla hemen wodoo büyüsünü öğrenmesi ne kadar saçma ve mantık dışı bir şeydi. Pek çok böyle nokta var ne yazık ki filmde.
-
- Kudret Türkler
- 3 h
Fena değildi. Filmde bence esas gerilim adamın içinde olduğu büyü etkisindeki mumya tiplemesi değil de ailesine ne olduğunu anlama çabasıydı sanki. Bu arada başroldeki psikopat büyücü kadın rolündeki kadının da oyunculuğunu bayağı beğendim. Sonu da tatmin ediciydi bence.
İlginizi Çekebilir
+−
Kendi kullanmakta olduğu uçakla ailesi ile birlikte babasının cenaze törenine katılmak amacıyla yolculuk ettiği esnada "Appalachia" kırsalında yakalandıkları amansız fırtına sebebiyle uçağı düşen "Marquis" (Omari Hardwick) kendine geldiğinde eski bir tavan arasında yatakta yatmaktadır. Vücudunun kontrolü ise yaşlı bir kadının yapmış olduğu küçük bir wodoo heykelciği ile artık kendisinde değildir. Daha da kötüsü "Marquis" eşi ve çocuğunun akıbetini bilmemektedir. Yaşlı kadına ve bu küçük köy kasabasının sakinlerine ne kadar dil dökse de buranın yerlilerinin kendilerini serbest bırakmaya niyetleri yoktur ve kanlı ay doğana kadar da sınırlı bir zamanları kalmıştır. 2020 yılı ABD ve Güney Afrika ortak yapımı olan korku, gerilim türlerindeki filmin yönetmen koltuğunda oturan isim Mark Tonderai.