-
- Sinan Dogru
- 1 y
Bence tüm sinema tarihin en başarılı ilk üç yapımı arasına çok rahat girecek bir film. Filmde o kadar farklı duygulardan o kadar ince ve güzel bir şekilde bahsediliyor ki izlerken insanın filme sarılası geriliyor. Umut, hayal kırıklığı, özgürlük, dostluk, yalnızlık, pişmanlık ve sevgi gibi birbirleri ile ilintili ama bir o kadar da birbirlerinden uzak duygular çok başarılı bir şekilde harmanlanmış durumda. Bu sebeple henüz izlemediyseniz bu filmi kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim. Filme ilgili bir de ilginç bir not düşmek de fayda var. Bir yerde okuduğumu anımsıyorum. Film vizyona girdiği dönemde gişede muazzam bir başarı getirmemiş bir yapım aslında. Ancak zaman geçtikçe değeri anlaşılmış ve video satışlarında bir süre sonra çılgınca bir trende girerek gayet zor bir işi başarmış bir film.
-
- Berk Salik
- 2 y
Şüphesiz filmin en muhteşem sahnelerinden bir tanesi. Özellikle o güzel müziğin o eskimiş hapishane duvarlarını döverken mahkumların yüzündeki ifade😊
-
- seda
- 3 y
25. yılını geride bıraktığı bu yıl hala IMDb 'nin zirvesinde. Yönetmeni Frank Darabont geçenlerde açıklama yapıp bu başarısına ben bile hala şaşırmaktayım demiş. Bence de sinema tarihinin en iddialı en unutulmaz yapımlardan bir tanesi. Nice 25'lere diyelim:)
-
- Mehmet
- 3 y
IMDb 250 listesinin başına yıllardır demir atmış efsane film. Puanlamada aradaki farklara bakıyorum da hiç öyle kapatılabilir cinsten farklar değil gibi duruyor.
-
- Ahmet
- 3 y

Yeşil Yol
Frank Darabont 'ın tarzını seviyorum. Gizemli ve mistik. Esaretin Bedeli filmiyle birlikte bu filmi bence sinema tarihinin nadide parçaları. Bu filmi de insan doğasının karanlık ve aydınlık yüzlerine çok güzel göndermeler yaptığı bir yapım. Kötüler var ve de iyiler. Onlar arasındaki savaş duygusal ve zaman zaman da masalsı. Bu filmi izlemeyen kaldı mı bilmem ama ben şahsım adına zamn zaman tekrar izlemekten hala keyif alıyorum.
Genç ve başarılı bir bankacı olan "Andy Dufresne" (Tim Robbins) eşini ve kendisini aldatmakta olduğu sevgilisini öldürmek suçlarından suçlu bulunarak "Shawshank" hapishanesine gönderilir. Burada tanıştığı kendisi gibi cinayet suçundan hükümlü olan "Red" (Morgan Freeman) ile sıkı bir dostluk kurarlar. "Andy Dufresne" gerek zekası ve kültürü, gerekse olaylara bakış açısı ile Shawshank hapishanesinin kısa sürede en saygı duyulan figürü haline gelir. "Andy" dokunduğu hayatlara olumlu izler bırakır. Ama içten içe de suçsuz olduğunu kanıtlama ve özgür kalma ateşi ile yanmaktadır. Pek çok sinema sever tarafından sinema tarihinin gelmiş geçmiş en iyi filmlerinden bir tanesi olarak gösterilen Esaretin Bedeli'nin senaryosu Stephen King tarafından yazılmış olup yönetmen koltuğunda Frank Darabont oturmaktadır.