Alışılagelmiş korku klişeleri ile bezenmiş düşük bütçeli bir korku filmi. Digitürk’e düşmüştü. İzledim ama çok bir şey veremedi film bana..

Saw efsanesi sonrasında oyun temelli gerilim filmlerinde doğal olarak bir patlama yaşanıyor. Kaçış Odası da gene bu temel üzerinde ilerleyen yarı amatör denilebilecek kadar kötü çekim bir film. Aşırı derecede çaresiz kalmadıkça bence bulaşmayın. Fazlaca klişe ve çok çok az da sinema tekniği var. Ha derseniz ki gençlere yardımım dokunsun, çorbada bizim de tuzumuz olsun o zaman vakit sizin buyrun izleyin... #filmeleştirisi

Zamanında Blair Witch Cadısı ile başlayan el kamerası ile film çekme furyasının en büyük handikaplarından bir tanesi yarı amatör filmlerin çoğalması oldu malumunuz. Bu akımda kimi zaman güzel filmler izliyor olsak da bazen de belki tutar mantığı ile çok ucuza çekilmiş karanlık filmler de izliyoruz. Kaçış Odası yukarıda bahsettiğim gibi bir film. Ucuza çekilmiş ve konu bir parça da klişe. İzlerken kortuğunuz için değil ama film çok karanlık olduğu için içiniz daralıyor... #filminceleme

İleri derecede amatörce çekilmiş (hatta bir kaç kişi bir araya gelip canları sıkıldığı için film çekmiş gibi falan), doğru dürüst bir kurgunun olmadığı, oyunculukların aşırı derecede amatörce kaldığı bir film. 4 arkadaş ne akla hizmetse artık çeşitli ipuçlarından yararlanmak suretiyle zekalarını da kullanarak belli bir süre içinde kapalı bir odadan kaçma oyununa dahil olurlar. Başlangıçta oyun olarak başlayan husus bir süre sonra odaya lanetli olduğunu anladığımız bir sandığın oyuna dahil edilmesi sonucunda tam bir can pazarına dönüşür. Şimdi burada ben böyle allayıp bullayıp anlatınca güzel, ilginç bir şey gibi sanmayın sakın. Filmin ederi maksimum 6/10. O da piyasada film kalmadı düzgün o anlamda :)