Oyunculukları ile zirve yapmış, hapishane hayatını belkide en iyi anlatan ve seyircileri mahkumlara karşı duygulandıran yer yer dönem izleyicilerinde "gardiyanlar arasında da şerefsiz olanlar var" dedirttiren siyahi mahkumun oscarlık olan oyunculuğuyla fark yaratan gelmiş geçmiş en iyi dram sahnesini barındıran muazzam bir film 9/10
Duygu sömürüsü üzerine inşa edilmiş olan bir remake'in tamamen Tükk dizilerine takık izleyen kitlesini hedef aldığı her halinden belli olan film. Sonuna kadar cidden zor dayandım diyebilirim. Aşırı klişe ve abartılı oyunculukları bir kenara bırakırsak konunun işleniş tarzındaki mantıksızlıklar bile izlerken sizi rahatsız etmeyi başarıyor. Bu filmi izlemeyin diyemem. Elbette renkler ve zevkler tartışılmaz. Ancak bunu izlemek yerine bu filmin esinlendiği orijinal versiyonunu izlemek bence çok daha mantıklı bir hareket olur. Bu arada filmde romantizm etkileri çok ağır basıyor. Kötüler iğrenç, iyiler melek şeklinde bir anlatım şekli var ki bazı izleyeni zorlayacak derecede bariz. Bana zaman zaman Yeşil Yol filmini de anımsattı açıkçası.
Frank Darabont 'ın tarzını seviyorum. Gizemli ve mistik. Esaretin Bedeli filmiyle birlikte bu filmi bence sinema tarihinin nadide parçaları. Bu filmi de insan doğasının karanlık ve aydınlık yüzlerine çok güzel göndermeler yaptığı bir yapım. Kötüler var ve de iyiler. Onlar arasındaki savaş duygusal ve zaman zaman da masalsı. Bu filmi izlemeyen kaldı mı bilmem ama ben şahsım adına zamn zaman tekrar izlemekten hala keyif alıyorum.
7. Koğuştaki Mucize
Viggo Mortensen