-
- Cenk??®️
- 3 h
"Öyle ölüler vardır ki,
ben onların öldüğünü düşündükçe yaşadığımdan utanırım." #gününsözü
ben onların öldüğünü düşündükçe yaşadığımdan utanırım." #gününsözü
-
- melek ada
- 1 a
"Küstürmeyin insanları hayata. Sonra her şeyden vazgeçiyorlar. Yaşamaktan, güzel olan her şeyden. Bir odada yalnızlığı; bir dağ başında kalmayı, bir adada mahsur kalmayı, nerede bir yalnızlık varsa onu istiyorlar. Küstürmeyin işte bazı insanları."
-
- Cenk??®️
- 2 a
"Sevmek, sevdiğin kişiyle birlikte olmak değildir unutma! Çünkü aşk; onunla yaşamak değil, onu yaşamaktır aslında."
İlginizi Çekebilir
+−
Yazdığı Kitaplar

Kuvayi Milliye Nazım Hikmet: Genco Erkal’ın Görüntülü Yorumuyla
0 Paylaşım
Orman Cücelerinin Sergüzeşti
0 Paylaşım
Memleketimden İnsan Manzaraları
1 Paylaşım
Benerci Kendini Niçin Öldürdü?
1 Paylaşım
Bu Şehir Güzelse Senin Yüzünden
1 Paylaşım
Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni
0 Paylaşım
Sevdalı Bulut Masalı
0 Paylaşım
Şair, roman ve oyun yazarı olan Nazım Hikmet, 15 Ocak 1902'de Selanik'te doğdu. İlk öğrenimini İstanbul'da Göztepe Taşmektep'te, orta öğrenimini Galatasaray Lisesi ve Nişantaşı Numune Mektebi'nde tamamladı.1915'te Heybeliada Bahriye Mektebi'ne girdi. 1918'de mezun oldu. Hamidiye gemisine güverte stajyer subayı olarak atandı. Sağlığı bozulduğu için 1920 yılında askerlikten ayrılmak zorunda kaldı. Aynı yıl Milli Mücadele'ye katılmak için Anadolu'ya geçti. 1921'de kısa bir süre Bolu'da öğretmenlik yaptı. Bir süre sonra Batum üzerinden Moskova'ya giderek Doğu Emekçiler Komünist Üniversitesi'nde Siyasal Bilimler ve İktisat okudu. Moskova'da devrimin ilk yıllarına tanık oldu ve komünizm ile tanıştı. 1924'te Moskova'da yayımlanan ilk kitabı sahnelendi. Aynı yıl Türkiye'ye dönerek Aydınlık Dergisi'nde çalışmaya başladı. Yayınlanan şiir ve yazıları nedeni ile hakkında mahkumiyet kararı çıkınca Sovyetler Birliği'ne kaçtı. 1928'de çıkan af kanunundan yararlanarak Türkiye'ye döndü. Bir süre Hopa Cezaevi'nde tutuklu kaldı. İstanbul'a dönünce Resimli Ay Dergisi'nde yazmaya başladı. Akşam, Son Posta, ve Tan gazetelerinde "Orhan Selim"takma adıyla yazılar yazdı ve başyazarlık yaptı. 1938'de Kara Harp Okulu öğrencileri arasında ve donanma içinde siyasi propoganda yaptığı iddiasıyla toplam 28 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. 12 yıl tutuklu kaldı. 1950'de geri kalan cezası affedildi. Aynı yıl askere alınacağı ve öldürüleceği endişesi ile Sovyetler Birliği'ne kaçtı. Nazım Hikmet, 25 temmuz 1951'de Bakanlar Kurulu kararı ile vatandaşlıktan çıkarıldı. Büyük dedesi Konstantin Borzecki'nin memleketi Polonya'nın vatandaşlığına geçerek Borzecki soyadını aldı. Eşi Vera Tulyakova ile Moskova'da yaşadığı yıllarda; Bulgaristan, Macaristan, Fransa, Küba, Mısır gibi ülkeleri dolaşarak konferanslar verdi. Savaş ve emperyalizm karşıtı eylemelere katıldı.Yaşamının büyük bir bölümünü sürgünde ve ceza evlerinde geçiren Nazım Hikmet, bu sebeple yine sürgünde olduğu Moskova'da 3 Haziran 1963 tarihinde 61 yaşında geçirdiği kalp krizi neticesinde hayata veda etmiştir. İlk şiirini hece ölçüsüyle yazmaya başlayan Nazım, şiirsel gelişimi arttıkça bununla yetinmeyip yeni formlar aramaya başladı. Mayakovski ve Fütürizm taraftarı olan genç Sovyet şairlerinden de etkilendi ve Türkçe'nin vokal özellikleri ile ahenk oluşturan serbest ölçüyü benimsedi. Çağdaş Türk Şiiri'nin gelmiş geçmiş en önemli isimlerinden biri oldu. Türk Edebiyatına çok sayıda eşsiz eser bıraktı. Türkiye'de serbest nazımı ilk kullananlardan oldu. "Mavi Gözlü Dev", "Güzel Yüzlü Şair", "Romantik Komünist", "Romantik Devrimci" olarak da anılan Nazım, eserlerinde sade ve anlaşılır bir Türkçe kullandı. Şiirlerinden bir çoğu çeşitli sanatçı ve gruplar tarafından bestelendi. Uluslararası bir üne sahip olan Nazım, dünyada 20. yüzyılın en gözde şairleri arasında gösterilir. Eserleri onlarca dile çevrilmiştir. Unesco'nun ilan ettiği 2002 Nazım Hikmet yılı için besteci Suat Özönder "Şarkılarda Nazım Hikmet" albümü hazırladı ve Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı katkılarıyla hayata geçirildi. Nazım Hikmet'in yeniden Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olabilmesi için bakanlar kuruluna verilen teklif 5 Ocak 2009 tarihinde kabul edildi. 10 Ocak 2009 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlandı ve 58 yıl sonra Nazım Hikmet yeniden Türk vatandaşı oldu.