-
- melek ada
- 5 a
"Gözden ırak olan, gönülden de ırak olur mu efendimiz?
Hayır Olric. Yüreğinde bir yer açıp oraya oturttuğun her kimse, seninle birlikte gider her yere…!"
Hayır Olric. Yüreğinde bir yer açıp oraya oturttuğun her kimse, seninle birlikte gider her yere…!"
Modern Türk Edebiyatı'nın doğuşunda önemli bir yere sahip olan Oğuz Atay 12 Ekim 1934' te Kastamonu'nun İnebolu ilçesinde doğdu. Babası üç dönem Kastamonu milletvekilliği yapan Cemil Atay'dır. Oğuz Atay, 1951'de Ankara Maarif Koleji'ni, 1957'de İTÜ İnşaat Fakültesini bitirdi. İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi İnşaat bölümünde öğretim üyesi ve 1975'te doçent oldu. Çeşitli dergi ve gazetelerde makale ve söyleşileri yayımlandı. Yazar, "Tutunamayanlar" adlı romanı ile 1970 TRT Roman Ödülü'nü aldı. Eserinde Oğuz Atay, modern şehir yaşamı içinde bireylerin toplumdan kopuşlarını, yaşadıkları yalnızlığı, toplumsal ahlaka, kalıplaşmış düşüncelere yabancılaşan insanların iç dünyasını anlatır. Eserleri eleştiri ve mizah barındırmaktadır. Beyin tümürü nedeni ile 13 Aralık 1977'de İstanbul'da hayatını kaybeden Atay için, Kastamonu Valiliği 2007'den beri Oğuz Atay edebiyat ödülleri vermektedir.
Oğuz Atay'ın yazarlığında 1957 yılında tanıştığı Ferit Edgü gibi yazarların etkisi olmuştur. Aynı şekilde Pazar Postası adlı dergiyle bağlantılı bir çevre kurmuş, Ece Ayhan , Vüs'at O. Bener gibi isimlerle arkadaşlık kurmuştur. 1959 yılında Denizcilik Bankası İstanbul Şehir Hatları İşletmesi'ne girmiş ve 1962 'ye kadar mühendis olarak çalışmıştır. 1961 yılında Fikriye Fatma Gürbüz ile evlenmiş, 1962 yılında Özge adında çocukları olmuştur. 1961 yılında arkadaşıyla birlikte inşaat şirketi kurmuş, bir yandan da İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi İnşaat bölümünde Doçent olarak çalışmaya devam etmiştir. 1967 yılında hem şirketini kapatmış hem de eşinden boşanmıştır. 1974 yılında Pakize Kutlu ile evlenmiştir. Yazarlığında en çok Fyodor Mihayloviç Dostoyevski 'den etkilenmiştir.
Tutunamayanlar yazıldığı dönemde çığır açıcı olarak adlanmıştır. Aynı dönem yazılan eserler genelde köy insanı ve sorunları veya tı-oplumsal sorunları odağına almıştır. Fakat Oğuz Atay ilk defa bireyin iç dünyası ve ruhsal bunalımlarını kaleme almıştır. Daha sonraki eserlerinde de aynı şekilde bireyin iç dünyasına yolculuk yapmaya devam etti.