-
- Davut Demircan
- 3 h
Yetenek fıçısı bir arkadaş. Sinema dili biraz sert olduğu için aşırı popüler değil ama bence kamera arkasında kendi üslubu ile mucizeler yaratıyor. Quentin Tarantino ile birlikte kendilerine has bir kulvar oluşturdular ve oradan da ilerliyorlar. En son The Book of Boba Fett'de hem yönetmen hem de oyuncu olarak yer alıyor olması bile çok başarılıydı bence.
-
- Tarık Veysi Acar
- 3 h

The Book of Boba Fett
Yönetmen koltuğunda efsanevi Robert Rodriguez'in oturduğu Disney dizisi. Aksiyon sahneleri gayet doyurucu olmasına rağmen diğer açılardan bazı eksikleri vardı. Senaryoda kopukluklar ve özellikle Star Wars evrenine bağlanma kısımları bence problemli idi. Ama gene de kaliteli bir yapım o kesin.
-
- Kemal Türkmen
- 3 y

Bir Zamanlar... Hollywood'da
Bir Zamanlar bilmem nerede furyası tam ölmüştü diye sevinirken gene hortladı resmen. Yanlış anımsamıyorsam bu furyanın en alevlendiği dönem Robert Rodriguez 'in Bir Zamanlar Meksika'da filmiydi. O kadar sevilmişti ki film sonrasında millet gitar çalmaya ve Antonio Banderas 'a benzemek için nice tuhaflıklar yapmaya girişmişti. Robert Rodriguez 'in de kankası olan Quentin Tarantino da onun yolunu takip ediyor gibi. Gerçi kim kimi takip ediyor artık karışıtırı oldum:)
-
- Ahmet
- 3 y

Frank Miller
Hollywood'un arızalı abilerinden bir tanesidir. B Movie'lerin üç tane ismi var benim nazarımda; Frank Miller , Robert Rodriguez ve elbetteki en az bunlar kadar kaçık olan Quentin Tarantino . Bu arada en çok merak ettiğim konulardan bir tanesi de acaba Quentin Tarantino sözünü tutup da 10 film çektiğinde bu işi gerçekten bırakacak mı söz verdiği üzere. En son çekmiş olduğu Once Upon a Time in Hollywood , usta yönetmenin 9.filmiydi.
-
- murat aksu
- 3 y

Alita: Savaş Meleği
Modern bir destan gibi izledim resmen. Aksiyon sahnelerinde Robert Rodriguez 'in tuhaf iç dünyasının izleri gayet netti bence. Yapım kalitesi oldukça yüksek. Devam filminin geleceğine kesin gözüyle bakıyorum.
Robert Anthony Rodriguez ya da sinema severlerin bildikleri adıyla Robert Rodriguez, 20 Haziran 1968 tarihinde San Antonio, Teksas, ABD'de doğdu. Çocukluğu ve gençliği aynı yerde geçti. Annesi Rebecca bir hemşire, babası Cecilio G. Rodriguez ise bir satış temsilcisiydi. Aile kökleri Meksika'ya dayanmaktadır. Robert Rodriguez'in hayatındaki en önemli anlardan bir tanesi sinemada 1981 yılı, John Carpenter yapımı olan kült bilim kurgu filmlerinden bir tanesi olan New York'tan Kaçıs filmi olmuştur. Genç Rodriguez, filmden o kadar etkilenmiştir ki film sonrasında ben de böyle film yapabilirim düşüncesi onun sonraki hayatını şekillendirmiştir. Çocukluk ve gençlik yıllarında etkileyici hayalgücü ile çevresindekileri her zaman şaşırtmayı başarmış olan Rodriguez, genelde karakalem çizimleri yaparak hayalgücünü yansıtacak uğraşlarla ilgilendi. Ailesinin sahip olduğu Super-8 marka eski bir kamera bulduğunda ise tüm hayatı değişti. Kamerasıyla amatör çekimler yapmaya başlayan Rodriguez deyim yerindeyse her konudan bir film üretebiliyordu. Yıllar geçtikçe film çekme arzusu engellenemez bir tutkuya evrilen Robert Rodriguez'in profesyonel sayılacak ilk çalışması 400 dolarlık bütçesini kendi cebinden karşılamış olduğu 1991 yılı yapımı olan Bedhead filmidir. Pek çok ödüle aday olan film Robert Rodriguez adının sektörde duyulmasını ağlayan ilk filmidir. Hiç şüphesiz kariyerinde en çok ses getiren filmlerin başında ise 1995 yılı yapımı olan Desperado filmi gelmektedir. Antonio Banderas ve Salma Hayek gibi iki usta oyuncuyu kadrosunda bulunduran film, ünlü yönetmenin de bir anda uluslararası arenada adını geniş kitlelere duyurmasını sağlamıştır. Quentin Tarantino ile de yakın arkadaş olan usta yönetmen genellikle hayalgücünü zorlayan ve aksiyon, gerilim filmlerinin aranılan yönetmenlerinden bir tanesidir.