Yazar, şair, siyasetçi ve diplomat olan Yahya Kemal Beyatlı, 2 Aralık 1884'te Makedonya sınırları içindeki Üsküp'te doğdu. Asıl adı Ahmed Agah'tır. İlk öğrenimini Üsküp'te tamamladı. Sonra İstanbul'da Vefa Lisesi'ni bitirdi. Jön Türkler'e duyduğu ilginin etkisiyle 1903'te Paris'e gitti. Bir yıl bir koleje giderekFransızca öğrendi. 1904 yılında Sorbonne Üniversitesi'nin Siyaset Bilimi bölümüne kaydoldu. Okulda ders veren tarihçi Albert Sorel'den etkilendi. Görüşleri değişti. Tamamen tarihe ve sanata yöneldi. Pariste geçirdiği 9 yılda tarih bakışı , şairliği gelişti. Araştırmaları ve sosyal etkinlikleri başarılarını etkilediği için bölüm değiştirerek edebiyat fakültesine geçti ancak, o bölümden de mezun olamadı. 1913 yılında İstanbul'a döndü. Darüşşafaka Lisesi'nde tarih ve edebiyat öğretmenliği yaptı. Sonra üniversitede Medeniyet Tarihi, Garp Edebiyat Tarihi, Türk Edebiyatı Tarihi derslerini okuttu. Bir yandan da yazın faaliyetlerini sürdüren Yahya Kemal; Gazete ve dergilerde Türk dili , Türk tarihi konularında yazılar yazdı ve şiirleri yayımlandı. Mondros Mütarekesi'nin ardından gençleri etrafında toplayarak "Dergah" adlı bir dergi kurdu. Dergi yayınları ile, Anadolu'da devam eden Milli Mücadele'ye destek vererek, İstanbul'da Kuvay-ı Milliye ruhunu canlı tutmaya çalışmıştır. 1922'de Ankara'ya gitti. Hakimiyet-i Milliye Gazetesi'nde başyazarlık ve aynı yıl Lozan görüşmelerinde Türk heyetine danışmanlık yaptı. 1923'te II.Dönem TBMM'ye Urfa milletvekili olarak seçildi. 1926'da Varşova'ya elçi, 1930'da Lizbon'a büyük elçi olarak gitti. Sonra Madrid'e sefir oldu. Madrid dönüşü 1934'te Yozgat milletvekili seçilen Yahya Kemal, sonraki dönemlerde Tekirdağ ve İstanbul milletvekilliği yaptı. 1947'de Pakistan büyükelçiliğine atandı. 1949'da emekli olarak yurda döndü. Fransa yıllarında karşılaştığı Mallarme'nin "En iyi Fransızca'yı Louvre Sarayı'nın kapıcısı konuşur" cümlesinden etkilenir. Sade, anlaşılır, orta tabakanın konuşma diliyle Türkçe şiirler yazar. Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin en büyük temsilcilerinden biri olur. Şiirleri Divan edebiyatı ile modern şiir arasında köprülük görevi yapmıştır. Türk edebiyat tarihi içinde Dört Aruzcu'lar olarak bilinenlerden biridir.Diğerleri; Tevfik Fikret, Mehmet Akif Ersoy ve Ahmet Haşim'dir. Türk edebiyat tarihinin baş aktörlerinden olan Yahya Kemal, şiirlerini henüz mükemmel hale getirmediği gerekçisiyle sağlığında hiç kitap olarak yayımlamadı. edebiyat çevrelerinde kelime sihirbazı olarak kabul edilen Yahya Kemal'in şiiri; "Az söyle, güzel söyle" kuralına bağlıdır. Emeklilik yıllarını İstanbul'da geçiren yurt içi, yurt dışı seyahatler yapan Yahya Kemal, yakalandığı bir çeşit bağırsak iltihabi nedeniyle tedavi için 1957'de Paris'e gitti. Bir yıl 1 Kasım 1958'de Cerrahpaşa Hastanesi'nde hayatını kaybetti ve Aşiyan mezarlığına defnedildi. Ölümünden sonra dostları ve hayranları tarafından Yahya Kemal'i Sevenler Cemiyeti kuruldu. Ayrıca İstanbul Fetih Cemiyeti 7 Kasım 1959 günü toplantısında Yahya Kemal Enstitüsü kurulmaya karar verir ve eserleri yayınlanır. 1961 yılında Merzifonlu Kara Mustafa Paşa medresesinde Yahya Kemal Müzesi açıldı. 1968 yılında Hüseyin Gezer tarafından yapılan bir heykeli İstanbul'daki Maçka Parkı'na yerleştirildi.