Verdiği bir röportajda yakın arkadaşı olan Yılmaz Güney hakkında şunları söylemiştir kendisi; “Bebek'te, bir apartmanın bodrum katında otururdu. Bir yatak, bir masa, bir de daktilo. inatçıydı. ikimiz de komünisttik. Hikâyeler yazardık. Bana hep 'Sinema' derdi, 'Her evde bir fotoğrafımız olacak, bizi sevecekler.' Çok iyi bir hikâyeciydi. Bazı hikâyeleri kayıp şu anda. Pazar Postası'nda yayımlanan 'Neron' adlı bir hikâyesi vardı mesela; kayıp. Kimse bulamadı. Deha çizgisinde bir adamdı. Onun yanında ikinci adam olmaktan hiç rahatsızlık duymadım. Sidik yarıştırmaya da kalkmadım onunla. O da, yanında hep beni bulundurmayı tercih etti.” #alıntı
Bugün ölümünün 33. Yıldönümü. Kendi sözleriyle analım. "Dünyanın öbür ucunda hiç tanımadığımız bir insanın gözyaşı bile içimizi parçaladı. Kedilere ağladık, kuşların yasını tuttuk." #YılmazGüney
Tuncel Kurtiz
"Dünyanın öbür ucunda hiç tanımadığımız bir insanın gözyaşı bile içimizi parçaladı. Kedilere ağladık, kuşların yasını tuttuk." #YılmazGüney