Çok fazla kitap okuyan bir insan değilim ve bu yönümden de utanıyorum açıkçası. Bence okumak insan doğasını temizleyen, zihninin paslanmış köşelerini yağlayan mükemmel bir vasıta. Bu kitabı 4 sene kadar önce okumuştum. Romanın ana karakterlerinden olan Aomame’nin adını hala hatırlıyor olmam bile benim gibi hafızası zayıf bir insanda kitabın yarattığı etkiyi göstermek anlamında çok güzel. Öncelikle kitabın benim gözümde rastladığım en güzel fantastik öykülerden bir tanesi olduğunu belirtmeliyim. Uzun bir roman olsa da, romanın bazı kısımları kendini tekrarlıyor gibi gözükse de sonuna gelen okurun son sayfasını büyük bir keder ve derin bir iç çekmeyle kapatacağı bir eser. Yazarın başka bazı kitaplarını da edindim yakın zamanda. Okumaya niyetliyim. Özellikle farklo bir kültürün ipuçlarını okurken keşfediyor olmak çok keyifli bir durum bence.
“Ertesi gün uyandığında, dünya her zamanki halindeydi. Her şey kendi yolunda ilerliyordu. Önüne çıkan her canlıyı ezip geçen, Hint mitolojisindeki devasa araba gibi.” #alıntı
Pek çok okur gibi ben de kitabın adının büyüsüyle okumaya karar verdim. Ama isimlerin ve kapakların da çok büyüsüne kapılmamak lazımmış. Tavsiyem beklentinizi çok yüksek tutmadan okumanız olur. Kısa kısa hikayelerden oluşan bir kitap. Ama ana tema hiç değişmiyor genelde. 1Q84 kitabında olduğu gibi bu konuyu da uzun uzun anlatabilirdi. Malum derin mevzular. Hikayeler arasında kitaba da adını vermiş olan Kadınsız Erkekler en güzeli.
Ne ararsanız var diye baslayayım..3'ü bir arada..içinde aşk var, suç var, fantastik öğeler var. Merakla okunuyor.. Tabi bazı bölümlerde tasvirlerin çok uzatılması, ya da kimi upuzun anlatılmış, sıkıcı bölümlere yer verilmesi ister istemez okumayı yavaşlatıyor, arada bir kopukluk yaşatıyor, ama buna rağmen güzeldi...#kitapeleştirisi
Kadınsız Erkekler