-
- Süslü pakize
- 1 y
"Acımak... Ben insan ruhlarındaki derinliğin ancak onunla ölçülebileceğine kaniyim. Evet, dibi görünmeyen kuyulara atılan taş nasıl çıkardığı sesle onların derinliğini gösterirse başkalarının elemi de bizim yüreklerimize düştüğü zaman çıkardığı sesle bize kendimizi, insanlığımızın derecesini öğretir..." #kitapalıntısı
-
- Deniz
- 2 y
"Ben aşkı şiirlerde, romanlarda olduğu gibi bir parlak yaz gecesinin mehtabında dolaşıp sabahında biten bir rüya addedenlerden değilim. Benim için sevmek bir başka insanın vücudundan, ruhundan bir parça hükmüne girmek, onunla beraber gülüp ağlamak, ıstıraplarını paylaşmak demekti." #alıntı
-
- Sercan Akkoca
- 3 y
"Hayat böyleydi. İnsanlar ayrı ayrı yollara dağılırlardı. Kiminin tuttuğu yol insanı bu Cevdet gibi muvaffakiyete götürür kimininki de benim vardığım şahikaya çıkarırdı! Bu bir talih tesadüf meselesiydi. Niçinini nasılını sormak beyhudeydi."
-
- melek ada
- 3 y
"Bir köşede kendimi unutturmaktan , başımı dinlemekten başka bir şey istemiyorum." #alıntı
-
- Lazyblade
- 3 y
İstanbul öyle bir hale gelmiş ki sokakta kaldırımların üstüne yatıp açlıktan ölsen, "acep insan açlıktan nasıl ölürmüş, hele bir seyredelim! " diye etrafına bir yığın ahali birikecek... #alıntı
-
- Tarık Veysi Acar
- 6 y
"Benim için sevmek bir başka insanın vücudundan, ruhundan bir parça hükmüne girmek, onunla beraber gülüp ağlamak, ıstıraplarını paylaşmak demekti." #kitapalıntısı
Reşat Nuri Güntekin , 1928 yılında yayınlanan bu eserinde; çalışkan başarılı fakat zaaf gösterenlere karşı acımasız olan Zehra Öğretmen ile babası Mürşit'in bakış açılarından dramatik yaşam öykülerini anlatıyor.
Yazar, cumhuriyet öncesinde yeni mezun, idealist genç bir mülkiyelinin iş ve sosyal yaşamdaki çatışmalarını ve uyumsuz ilişkilerini anlatırken, dönemin memuriyet yaşamına, köhne yapısına ait önemli ipuçları da veriyor. Şehirden kasabalara sürüklenirken, ardında birer birer ilkelerini de bırakan genç adam hatalı bir evlilikle korkunç bir sona doğru sürükleniyor.
Acı ve sefaletle dolu ortamdan tesadüfle sadece kızı Zehra'yı kurtarabiliyor. Acımak; aile içi ilişkileri ve sorumluluklarını, adeta ders verir gibi gözler önüne seriyor.
(Tanıtım Bülteninden)