
8.5 /10
Tümünü Gör
- Dizi&Film
- Kitap
- Kişi
- Üye
- Liste
- Tümünü Gör
-
- Deniz
- 6 g
"Çoğu zaman eksik olan yetenek değil, insanın kendi yetersizliği konusundaki ön yargısıdır." #alıntı
-
- Cenk??®️
- 1 h
"İnsanlardan ilk kez sevgi görmüş ve şimdi ilk kez o da insanları sevmeye başlamıştı..." #kitapalıntısı
-
- Feel
- 2 a
"Annesine saygı duyuyorsa, bir katilin bile yüreğinde insanca bir şeyler kalmış demektir. Annesini üzüp inciten insan, insanların en yücesi bile olsa aşağılık bir yaratıktır." #alıntı
-
- Ahmet
- 8 a
"Sevgili oğlum,
Çalışma izi kir değildir: Tozdur, kireçtir, verniktir, ne istersen odur ama kir değildir. Çalışmak insanı kirletmez. İşten dönen bir işçiye asla "pis" deme. "Kıyafetinde işinin, emeğinin izi var" de. Hatırla bunu. Ve küçük duvarcıyı sev, onu öncelikle arkadaşın olduğu için, sonra da işçi evladı olduğu için sev."
Çalışma izi kir değildir: Tozdur, kireçtir, verniktir, ne istersen odur ama kir değildir. Çalışmak insanı kirletmez. İşten dönen bir işçiye asla "pis" deme. "Kıyafetinde işinin, emeğinin izi var" de. Hatırla bunu. Ve küçük duvarcıyı sev, onu öncelikle arkadaşın olduğu için, sonra da işçi evladı olduğu için sev."
-
- Deniz
- 9 a
"Bir ulusun eğitimi, her şeyden önce, onun sokaktaki davranışından belli olur. Çünkü yollarda kaba kuvvet varsa, evlerde de var demektir." #alıntı
-
- Deniz
- 9 a
"Öğretmene saygı duy ve onu sev oğlum! Çünkü kendisini unutacak olan bu kadar çocuğun mutluluğu için yaşamını tüketiyor." #alıntı
‘’…Kapıya yaklaşırken omzuma dokunulduğunu duyumsadım. Kıvırcık kızıl saçlı, güleç yüzlü, ikinci sınıf öğretmenimdi dokunan.
‘’Eee! Enriko’’ dedi, ‘’Ayrıldık artık. Aynı sınıfta değiliz seninle’’ ayrıldığımızı biliyordum ama bu sözlere yine de üzüldüm. İçeriye güçlükle girebildik. Beyler, hanımlar, halktan yoksul kadınlar, işçiler, subaylar, büyükanneler, hizmetçiler; bir ellerinde ellerinden sıkıca tuttukları çocukları ötekinde karnelerle, tiyatro gişesinde duyulur bir uğultuyla girişi ve merdivenleri doldurmuşlardı. Alt katın büyük avlusuna, yedi sınıfın kapılarının açıldığı, üç yıldır hemen her gün geçtiğim bu avluya içten bir duyarlılıkla bakıyordum.
Öğretmenler, kalabalık arasında gidip geliyorlardı. Birinci sınıf öğretmenim, sınıf kapısının eşiğinden bana seslendi: ‘’Enriko! Bu yıl üst katta okuyacaksın, buradan geçmeyeceksin artık. Seni göremeyeceğim.’’ Sonra üzgün, yüzüme baktı…’’