-
- Sinan Dogru
- 1 y
“Onsuz kalmanın düşüncesinin bile onu acıyla, ölüm benzeri bir duyguyla paramparça ettiğini hissetmişti.
-
- Mehmet Ali
- 1 y
"Geçmişlerini arayan , artık gerçekte var olmayan geçmişe boğuk sorular yönelten bu gölgeler onların kendisi değil miydi?"
-
- Cenk??®️
- 2 y
“Ne kadın eski kadındı ne adam eski adam... Ama tıpkı ayaklarının dibindeki bu kara hayaletler gibi kendilerini bulmak için boş yere didiniyor, cansız ve güçsüz çabalarla kendilerinden kaçıp, kendilerini yakalamaya çalışıyorlardı.”
-
- Sempatik
- 2 y
"İkide bir o günlerle bugünü karşılaştırmam için beni dürten şey nedir böyle? Ona bugünden söz etmeyi neden başaramıyorum? O günler ve geçmiş zorla aramıza giriyor."
-
- Aisha
- 2 y
"İkide bir o günlerle bugünü karşılaştırmam için beni dürten şey nedir böyle? Ona bugünden söz etmeyi neden başaramıyorum? O günler ve geçmiş zorla aramıza giriyor." #kitapalıntıları
-
- Lazyblade
- 2 y
"Onu yokluğun mahzeninden, hizmet ve itaat etmenin karanlık dünyasından, azla yetinmeye be mütevazi düşünmeye zorlanmış adamın sürekli iki büklüm duruşundan çıkaracak olan kapı sonunda bir infilakla ardına kadar açılmış da işte..."
-
- Cemil
- 2 y
“Sonra kadının eve döneceği gece onun adım seslerini duyabilmek için gece yarısı bire kadar beklememiş miydi?”
İlginizi Çekebilir
+−
Zweig’ın 1920’li yıllarda yazdığı tahmin edilen bu novellanın el yazması ölümünden sonra oldukça geç bir tarihte, 1970’lerde gün ışığına çıkarıldı. Ve aşkın sınır tanımazlığı üzerine yazılmış en yoğun, en etkileyici metinler arasında yerini aldı. Geçmişe Yolculuk, zamana, mekâna ve değişen koşullara direnen yasak ve tutkulu bir aşkın hikâyesidir. Bu çılgın aşk önce okyanusun ve daha sonra da Birinci Dünya Savaşı’nın araya girmesiyle dokuz yıllık bir kesintiye uğrar. Yıllar sonra yeniden buluşan iki sevgilinin hayatları büyük bir değişime uğramıştır. Önlerinde uzanan belirsiz geleceğe, geçmişin sürekli aralarına giren gölgesine rağmen, aşk doludizgin sürmektedir...(Tanıtım Bülteni)