godot'yu beklemek terimi ve genel olarak kitabın bekleyişi anlatışı hepimizin hayatını anlatır aslında. Hepimiz umutla bir şeylerin peşinde koşarız. Hayat boyu bu umutlu koşuşturma hep bir umutsuzluk duvarıyla karşılaşır. Zaten boş yere beklenen her şey sonunda boşa bir yaşantı doğurur. Kitapta anlatılan yaşamak=anlamsız davranışlar doğurur ve anlamsız bir yaşam mahkum oluruz.
"Dikkatinizi çekmek isterim ki benim yerimde o olabilirdi, onun yerinde de ben. Ama, neylersiniz, böyle buyurmuş talih. Herkes kendi payına düşeni yaşar." #alıntı
"Ne kadar çok insan tanırsam o kadar artar mutluluğum. En zavallı yaratıktan bile çok şey öğrenir insan; zenginleşir, sahip olduğu nimetlerin önemini daha iyi idrak eder." #alıntı
"İnsan biliyorsa eğer. Sabretmekten yılmaz. Ne beklemek gerektiğini biliyorsa. Endişeye mahal yoktur. Sadece bekler. Artık alıştığımız gibi." #kitapalıntısı
"Şu uğursuz zaman hikâyelerinizle bana yeteri işkence yapmadınız mı? Anlamsız bir şey bu! Ne zaman! Ne zaman! Günün birinde! Yetmez mi işte! Başka günlerden farksız bir gün dilsiz oldu, günün birinde de ben kör oldum. Günün birinde sağır olacağız. Günün birinde doğduk, günün birinde öleceğiz. Aynı gün, aynı an, size yetmiyor mu bu kadarını bilmek? (Daha sakin.) Bir ayağımız mezarda dünyaya getirirler bizi, güneş bir an parıldar, sonra yine gecedir." #kitapalıntısı
Varlık ve hiçlik üzerine yazılmış iki perdelik bir tiyatro oyunu, trajikomedi. Hayatı tüm tuhaflıkları ve sabırsızlıkları ile anlatan bir Samuel Beckett yapıtı. Baş karakterler Vladimir ve Estragon'un dünya üzerindeki tüm ortalama insanları temsil ettiklerini düşünürsek, herkesin hayatında beklediği bir şeyler olmuştur. Yani herkesin beklediği bir Godot'yu. Zaten kitabı da bu kadar genele hitap edebilen kılan ana tema da budur; herkes birilerini bekler.. Beklemenin aslında bir ''umut'' olduğunu, kimi zamansa ''sıkıcılığını'' kimi zaman da bir şeyleri beklemekten akıp giden hayatı yaşayamadığımızı, buna rağmen bazen beklenen şeyin unutulduğunu da anlatır bize Vladimir ve Estragon üzerinden Beckett. Edebiyat profesörü Edward Wadie Said'e göre kitabın teması: "Hiçbir şey olup bitmez; hem de iki kere." Kitap aslında herkese hitap ediyor olsa da daha önce tiyatro okumamış olan okuyucu için biraz zorlayıcı olabilir. Detaylı tasvirler ve diyaloglar arasında kaybolmak aslında bayağı kolay. Ama sabreden okuyucu sonunda mükafakatını alıyor:) #kitapeleştirisi
Estragon: Ama gitmeme izin verdin. #alıntı
Beklemenin aslında bir ''umut'' olduğunu, kimi zamansa ''sıkıcılığını'' kimi zaman da bir şeyleri beklemekten akıp giden hayatı yaşayamadığımızı, buna rağmen bazen beklenen şeyin unutulduğunu da anlatır bize Vladimir ve Estragon üzerinden Beckett. Edebiyat profesörü Edward Wadie Said'e göre kitabın teması: "Hiçbir şey olup bitmez; hem de iki kere." Kitap aslında herkese hitap ediyor olsa da daha önce tiyatro okumamış olan okuyucu için biraz zorlayıcı olabilir. Detaylı tasvirler ve diyaloglar arasında kaybolmak aslında bayağı kolay. Ama sabreden okuyucu sonunda mükafakatını alıyor:) #kitapeleştirisi