-
- nERUN
- 2 h
"Ayın veya yıldızların olmadığı gecelerde hiçbir şey görünmezdi ama hayal kurmanın sınırı yoktu." #kitapalıntısı
-
- keskin sirke
- 5 a
"İnsanlar hayatlarının kurtulmasını istemiyorlar. Hiç kimse sorunlarının çözülmesini istemiyor. Dramlarının. Önemsiz meselelerinin. Hikayelerinin çözümlenmesini, pisliklerinin temizlenmesini istemiyorlar. Çünkü geriye ne kalacağını biliyorlar. Büyük ve korkunç bir bilinmeyen."
-
- Duru
- 6 a
"Bir şeyler yapıyor olmanızın hiçbir önemi yok. Eğer yaptıklarınızı kimse fark etmiyorsa, hayatınız koca bir sıfırdan ibarettir. Boştur. Anlamsızdır." #kitaplistem
-
- Mehmet Ali
- 2 y
"Hayatım, iki gün sonra çürüyecek ve mezarlığın birinde benden sonra yaşamaya devam edecek cenazelik bir ot yığınından ibaret olmamalı."
-
- Lale
- 2 y
"Hepimiz aynı televizyon programlarını izliyoruz. Radyoda aynı şeyleri duyuyoruz, birbirimize aynı şeyleri söylüyoruz. Hayatın hiç sürprizi kalmadı. Hep aynı şeyler olup duruyor."
-
- Ayşe Şema Betil
- 2 y
Henüz film uyarlamasının çevrilmemiş olması bence büyük kayıp. Günümüzün değersizleşen toplum yargılarına mükemmel ışık tutan bir roman bence...
-
- Meto
- 2 y
"Hâlâ dünyanın gün geçtikçe düzeldiğine inanmak istiyorum ama gerçekte durumun öyle olmadığının farkındayım. İnsanlığın biraz olsun iyiye gitmesini istiyorum ama biliyorum ki bu da gerçekleşmeyecek. Yine de insan bir şeyler başarabileceğine inanmak istiyor." #alıntı
-
- Çetin Emek
- 2 y
“Eğer vücudunuz bir tapınaksa, çok fazla ertelenmiş bakım faaliyeti biriktirebilirsiniz. Tabii eğer vücudunuz bir tapınaksa, ama benimki bir yıkıntıydı.”
-
- Deniz
- 2 y
"Hâlâ dünyanın gün geçtikçe düzeldiğine inanmak istiyorum ama gerçekte durumun öyle olmadığının farkındayım. İnsanlığın biraz olsun iyiye gitmesini istiyorum ama biliyorum ki bu da gerçekleşmeyecek. Yine de insan bir şeyler başarabileceğine inanmak istiyor."
Yalnızlık, yabancılaşma, şiddet, pornografi, tüketim ve şöhret açlığı... Televizyon kanallarından boca edilen sayısız yalanla kirlenmiş, hiçbir şeyin dolduramadığı bir boşluk... Gösteri Peygamberi, yeni bir biryılın başındaki modern dünyanın ürkütücü çılğınlığına ilişkin karanlık bir taşlama; medya, şöhret ve pop kültürüne yönelik sivri dilli bir aşağılama...
Tender Branson, Creedish mezhebinin dünyadan yalıtılmış sahte cennetinde doğup büyümüş ve dış dünyaya gönderilmiş binlerce misyonerden biri. Kilise doktrinine göre görevi, yaşadığı sürece çalışmak ve gerekli olduğunda ölmek. Kaderi beklenmedik biçimde değişip onu şöhretin doruklarına taşırken aynı zamanda medya ve popüler kültürün içyüzüyle tanıştırıyor. Yarı tanrıya dönüşme yolunda yaşadıkları yakında yüzleşeceğimiz kıyametin çarpıcı bir habercisine dönüşüyor... Branson, mezhepte kendisine zaten hiç verilmemiş olan hayatı "dış dünya"nın çirkinliğine sonuna kadar gömülerek yok etmeyi deneyecektir. Ne var ki, hayatına karışan gizemli Fertility Hollis'e göre, kendine bir kader çizmeye çalışması anlamsızdır. Olacaklar zaten bellidir ve olmak zorundadır... Ve "intihar etmekle şehit olmak arasındaki tek fark gazetede manşet olmaktır." Chuck Palahnluk, önlenemez kaderine doğru nefes kesici bir hızla sürüklenen kahramanın gözünden tüketim toplumunun hastalıklı ve anlamsız yaşam biçimini bize bütün çıplaklığıyla gösteriyor. Dövüş Kulübü'nün yazarından, en az ilki kadar çarpıcı bir roman, benzersiz bir yeraltı edebiyatı örneği.