-
- Deniz
- 3 a
"Zavallılar şarabın tadını nereden bilsinler. Onlar sadece ekmeği ve ölümü bilirler..." #alıntı
-
- Lazyblade
- 3 a
"İnsanlar bazen karşılarındaki kalben uzak olduğu için anlamakta güçlük çekerler. Bazen her ne kadar karşımızdakine yakın olsak bile, duygularını bilmediğimiz olabilir." #alıntı
-
- Kerem
- 1 y
"Sesinin bu içler acısı hali yalnızlıktan ve uzun süre kullanılmamış olmaktan kaynaklanıyordu." #alıntı
"Her şey nasıl da tersine dönmüş. Katiller suçsuzları yargılıyor."
-
- Kate Need
- 1 y
"A wonderful fact to reflect upon, that every human creature is constituted to be that profound secret and mystery to every other. A solemn consideration, when I enter a great city by night, that every one of those darkly clustered houses encloses its own secret; that every room in every one of them encloses its own secret; that every beating heart in the hundreds of thousands of breasts there, is, in some of its imaginings, a secret to the heart nearest it!"
-
- Serdar
- 2 y
“Şimdiye kadar yaptığım her şeyden çok daha güzel bir şey yaptım ben ve artık şimdiye kadar bildiğim her yerden daha büyük bir huzurla dinleneceğim bi yere doğru gidiyorum.”
İlginizi Çekebilir
+−
Charles Dickens , yaşamı yazıp araştırırken ve kapitalizmin nesnel çelişkilerini gözönüne sererken, burjuva toplumuna karşı kaçınılmaz biçimde eleştirel bir tavır almış olan 19.yüzyıl gerçekçi yazarlarının öncülerindendir. Toplumu, çatışan insan çıkarlarının arenası sayan Dickens, meseleyi olduğu yerden bırakmamış, toplumsal mücadele kavramına kendi gerçek sınıfsal içeriğini de katarak kapitalist toplumsal ilişkilerin tümünün eleştirisine yönelmiştir. Kitapta suçsuz yere Paris'teki bir hapishanede 18 yılını geçirdikten sonra, eski bir dostunun yardımı ile kurtulan Dr. Manette'in, Londra'ya dönüşü sırasında tesadüfen tanıştıkları bir Fransız olan Charles Darnay ile kızının yapacakları evlilik ve bunun ardından meydana gelen Fransız İhtilali'nin hayatlarına etkileri anlatılır. Yazar, Fransız İhtilali'nde, ortalığı kan gölüne çeviren Cumhuriyet kurallarının dayattığı ve artık o dönemin bir rutini olan giyotinle kafa kesmelerde öldürülen binlerce insanın acısını İngiliz halkına anlatmayı amaçlamıştır. Romanda ihtilal öncesinde acı çeken, sömürülen Fransız halkının bu travmanın yaraları ile, kendilerine yıllarca kötülük eden aristokrat ve asillere uydurma yasalarla idam cezaları vermeleri ile, aslında evrimleşmemiş ve ilkel kalmış bir toplum oldukları anlatılmak istenmiştir. Öldürenler artık öldürülmektedir. İki Şehrin Hikayesi, sürükleyici gerilimi ve güçlü lirizmiye, okunması gereken Dickens romanlarının en önemlilerinden biridir.