-
- Ahmet
- 1 a
“Ona kızgın değildim. Ona kızmama, darılmama, onun aleyhinde düşünmeme imkân olmadığını hissediyordum. Ama bir kere kırılmıştım. Hayatta en güvendiğim insana karşı duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insanlara dağılmıştı; çünkü o benim için bütün insanlığın timsaliydi.” #alıntı
-
- Feel
- 3 a
“Dünyanın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir!..” #kitapalıntıları
-
- Serdar
- 4 a
“İnsanlar birbirinin maddi yardımlarına ve paralarına değil, sevgilerine ve alakalarına muhtaçtırlar.”
-
- Mehmet Ali
- 4 a
"Tesadüf seni karşıma çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat herşeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benimde bir ruhum bulunduğunu öğrettin." #kitapalıntısı
-
- Sempatik
- 4 a
"Kendime en yakın bulduğum veya bulacağımı zannettiğim insanlardan en çok korkuyordum." #gününsözü
-
- Sempatik
- 5 a
"Dünyada bir tek insana inanmıştım. O kadar çok inanmıştım ki, bunda aldanmış olmak, bende artık inanmak kudreti bırakmamıştı." #alıntı
-
- bien
- 6 a
İlk başlarda tam olarak olayı kavrayamadığınız ancak son 100 sayfasında sizi çok derinden etkileyen bir kitap. Korsan yayınlarıyla, e-kitap okumalarıyla topyekûn, en az 3 milyon kez okunmuştur. Recep İvedik filmlerinin sadece sinemada 7 milyondan fazla izlendiği bir ülkede daha fazlasını hak ediyor.
-
- nERUN
- 6 a
"Hayatta en güvendiğim insana karşı duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insanlara dağılmıştı; çünkü o benim için bütün insanlığın timsaliydi."
-
- Feel
- 6 a
"Bir kadının bize her şeyini verdiğini zannettiğimiz anda onun hakikatte bize hiçbir şey vermiş olmadığını görmek, bize en yakın olduğunu sandığımız sırada bizden, bütün mesafelerin ötesindeymiş kadar uzak bulunduğunu kabule mecbur olmak acı bir şey." #alıntı
-
- Serdar
- 8 a
“Dünyanın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir!.. Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz? Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatıyla öteye geçiveriyoruz?”
İlginizi Çekebilir
+−
Listeler

Sonuyla Dumura Uğratan 15 Kitap
15 Kitap
Aşkı En Güzel Haliyle Anlatan Kitaplar
14 Kitap
Türk Edebiyatının En Çok Satan Kitapları
13 Kitap
Aşkı En Güzel Haliyle Anlatan Romanlar
16 Kitap
Her Kadının Mutlaka Okuması Gereken Kitaplar
14 Kitap
Tüm Zamanların En İyi Aşk Kitapları
18 Kitap
2018 Yılında En Çok Okunan 20 Kitap
20 Kitap
Kürk Mantolu Madonna 1943 yılında Sabahattin Ali tarafından yazılan romandır. Maddi yönden hayatı boyunca sıkıntı yaşayan Sabahattin Ali, ilk olarak Hakikat gazetesinde yayınlanması için kitabı Büyük Hikaye adıyla sunmuştur. Fakat gazetenin sahibi hikayeyi yayınladıktan sonra, beğenilmediğini söyleyerek parasını bile vermemiştir. Romanın esas karakterlerinden biri olan Maria Puder aslında Sabahattin Ali'nin kendi hayatında karşılaştığı biri, gerçek adı ise Frolayn Puder. Sabahattin Ali askerdeyken bu romanı yazmıştır. Maria Puder ve Raif Efendi'nin hikayesinin alatıldığı roman, 2016 yılında Penguin yayınevi tarafından ingilizceye çevrilerek yayınlanmıştır.
Romanda babası tarafından Berlin'e gönderilen Raif Efendi'nin Maria Puder adlı kadınla tanıştıktan sonra hayatı anlatılır. Raif Efendi sanata adeta aşıktır ve Berlin'de günlerini sanat galerileri gezerek geçirmektedir. Yine bir galeride gezerken bir tabloya rastlar ve resmedilen kadına hayranlık duymaya başlar. Bir gün yine tabloyu görmeye gittiğinde, yanına tablonun sahibi Maria Puder gelir. Raif Efendi ve Maria Puder'in hayatı bu karşılaşmadan sonra geri dönülemez şekilde değişir. Raif Efendi hayatı boyunca yalnız hissetmiş, çekingen bir adam, Maria Puder ise erkeklerden uzak duran bir kadındır.
Tabloda resmedilen kadın aslında Maria Puder'in kendisidir. Raif Efendi ile iyice yakınlaşan Maria Puder, sonunda tam Raif Efendi'ye hislerini açıklayacak ve birlikte olacakları sırasında Ankara'dan babasının vefat haberi gelir. Uzun bir süre uzaktan mektuplaşarak iritbatı korurlar. Fakat bir gün aniden mektuplar kesilir. Ümidini kaybeden Raif Efendi ise sevmediği bir kadınla evlenir, işe girer ve çocukları olur. Fakat hayatı boyunca da yalnız ve mutsuz olur. Yıllar sonra ise Maria Puder ile ilgili tüm gerçekleri öğrenecektir.