-
- Salim Agasoy
- 2 y
"Kendini toparlayıp öne eğilerek yüzünü önlüğünün eteğiyle örtmeden, burnunu silmeden, gözünde yaşlarla bize, "Bir daha rüya görmeyeceğim," dediğinde..."
-
- Ayşe Şema Betil
- 2 y
"Bir sabah onu 'gerçekten de' ölü bulacağından korkuyordu, belki de bu yüzden delikanlı annesinin bir gün tabutuna yaklaşıp usulca bedenini kokladığını fark etmişti." #alıntı
-
- Ahmet
- 2 y
"Ama şimdi (düşününce) hiçbir şey yapmazsa duyacağı pişmanlıkla birlikte yaşamanın ne kadar zor olacağını idrak ediyordu." #kitapalıntısı
-
- Berk Salik
- 3 y
Tabutun içindeyim, gömülmeye hazırım, oysa ölmediğimi biliyorum;canım kalkmak istese kolaylıkla kalkabilirdim.En azından manevi olarak kalkabilirdim, ama buna değmezdi.Hastalığım , ''ölüm'' dolayısıyla ölmekti. #Kitapalıntısı
-
- seda
- 3 y
“Ama sağlığına kavuşunca oturup çocukluğundan bahsedemeyecekti. Çocukluğunu hiç yaşayamamış, ölü olarak geçirmişti.”
-
- Aysel Kerimov
- 3 y
Birbirinden bağımsız 12 adet gerçeküstü Marquez hikayesinin toplandığı doyurucu, akıcı ve bir o kadar da betimleme yoğun bir kitap. Marquez'e yeni başlayacak olanlar için ilk kitap olarak başlamalarını önermem. Ancak sonrasında devam kitabı olarak okumak daha doyurucu olur bence.
-
- Sinemsi
- 4 y
"Uzaklara gideceğim," dedi kadın. "Kadınlarla yatmak isteyen erkeklerin olmadığı bir yere."
"Görünmez bir güneş omuzlarımızı ısıtmaya başladı. Ama güneşin varlığı bile ilgimizi çekmiyordu. Mesafe, zaman ve yön kavramımızı kaybetmiş halde orada, nerede olduğunu bilmediğimiz bir yerde oturduk. Yanımızdan birçok ses geçti. 'Çulluklar gözlerimizi oydu,' dedik. Seslerden biriyse şöyle dedi: 'Bunlar gazeteleri fazla ciddiye almışlar.' Sesler ortadan kayboldu. Bizse öylece, omuz omuza oturmaya devam ettik."
Rüyalar, kazalar, pişmanlıklar, inanç, özlem ve ölüm...
Büyülü gerçekliğin gizemli ve puslu atmosferlerle buluştuğu bu öykülerde Gabriel García Márquez, yatalak bir genç adam, kedisinin bedenine girmek isteyen bir kadın, evladının ölümünün yaraladığı bir anne, ikizi ölen bir kardeş, gözleri çulluklar tarafından oyulan üç adam, kurbanını sabırla bekleyen ölüm meleği gibi birbirinden çok farklı kurgusal ve mitolojik kahramanlara gönderme yapan kişiliklerin, bedensel ve düşünsel hassasiyet anlarını anlatıyor.
Yazarın ilk eserlerini barındıran Mavi Köpeğin Gözleri, Márquez'in 1947-1955 yılları arasında yazdığı on iki öyküden oluşuyor. Kitap, tarzı, temaları, karakterleri ve bilhassa yazarın "Yüzyıllık Yalnızlık'a değişmem," dediği "Çullukların Gecesi" öyküsüyle bir Márquez şenliği.