-
- DYG
- 2 h
"Bize hiç bir şey yapılmadı, yalnızca tam bir hiçliğin içine koyulduk, çünkü bilindiği gibi dünyada hiçbir şey insan ruhunu hiçlik kadar baskı altına alamaz.." #alıntı
-
- melek ada
- 3 a
“Bize hiç bir şey yapılmadı, yalnızca tam bir hiçliğin içine koyulduk, çünkü bilindiği gibi dünyada hiçbir şey insan ruhunu hiçlik kadar baskı altına alamaz..” #kitapalıntısı
-
- nERUN
- 3 a
''İnsan bir şey bekliyordu, sabahtan akşama kadar bekliyor ve hiçbir şey olmuyordu. İnsan tekrar tekrar bekliyordu. Hiçbir şey olmuyordu. İnsan bekliyor, bekliyor, bekliyordu, düşünüyor, düşünüyordu, şakakları ağrımaya başlayana kadar düşünüyordu. Hiçbir şey olmuyordu. İnsan yalnız kalıyordu. Yalnız. Yalnız.'' #alıntı
-
- nERUN
- 5 a
"İnsan bekliyor, bekliyor, bekliyordu; düşünüyor, düşünüyor, düşünüyordu ta ki şakakları zonklayana kadar hiçbir şey olmuyordu. İnsan yalnız kalıyordu. Yalnız... Yalnız..." #kitaplistem
-
- melek ada
- 9 a
"Yapacak hiçbir şey yoktu, duyacak hiçbir şey yoktu, görecek hiçbir şey yoktu her yerde ve sürekli olarak insanın çevresinde hiçlik, zamandan ve mekandan mutlak anlamda yoksun bir boşluk vardı. İnsan bir aşağı bir yukarı gidip geliyordu ve onunla birlikte düşünceler de bir aşağı bir yukarı gidip geliyordu, sürekli gidip geliyordu. Fakat sonuçta düşüncelerin de, ne kadar herhangi bir özden yoksunmuş gibi görünürlerse görünsünler, bir destek noktasına ihtiyaçları vardır, aksi takdirde dönmeye ve anlamsız bir biçimde kendi etraflarında çember çizmeye başlarlar ; onlar da hiçliğe dayanamazlar. "
-
- Kemal Türkmen
- 1 y
"Sanki cehennemde geçen bu bir yıl içinde, bir insanın başka biriyle iyilikle konuşabileceğine olan inancımı kaybetmiştim." #alıntı
-
- Semra Bakan
- 1 y
"Hayatım boyunca tek bir düşünceye saplanıp kalmış, monoman insanların her türü hep dikkatimi çekmiştir, çünkü bir insan kendini sınırladığı ölçüde sonsuzluğa da yaklaşmış demektir; özellikle dünyaya sırt çevirmiş gibi gözüken bu tür insanlar, özel malzemeleriyle kendilerine karıncalar gibi tuhaf ve gerçekten bir defaya özgü küçük bir dünya modeli inşa ederler."
-
- Deniz
- 1 y
"Bu korkunç, tarif edilemez duruma nasıl geldiğimi kendim bile bilmiyorum. Tek bildiğim şey, bir sabah uyandım ve bu seferki her zamanki uyanışlarımdan farklıydı."
-
- Lazyblade
- 1 y
"Kendi deneyimlerimden 'kralların oyunu''nun gizemli çekiciliğini biliyordum, çünkü satranç insanoğlu tarafından icat edilen oyunlar arasında sadece şansın zorbalığına karşı koyan ve zafer kupalarını sadece zekaya ya da daha çok yeteneğin belirli bir türüne veren tek oyundu."
-
- murat aksu
- 1 y
"Sonuçta düşüncelerin de, ne kadar herhangi bir özden yoksunmuş gibi görünürlerse görünsünler, bir destek noktasına ihtiyaçları vardır, aksi takdirde dönmeye anlamsız bir biçimde kendi etraflarında çember çizmeye başlarlar; onlar da hiçliğe dayanamazlar."
İlginizi Çekebilir
+−
Satranç şampiyonu olan Mirko Czentovic bir gemi yolculuğunda Bueonus Aires'ten New York'a yolculuğa çıkar. Yolculukta bir partiye davet sonucu katılır ve satranç oynarlar. Mirko ilk karşılamayı kazanır, ikincisinde yine kazanırken oyuna Dr. B adlı katılır ve oyun bir anda berabere gider. Daha sonra ikisi arasında bir müsabaka düzenlenir, bu sırada Dr. B kendi hikayesini satranç öğrenme üzerinden anlatmaya başlar. Hikayesini anlatırken Mirko ile arasında çekişmeli bir yarış ve psikolojik bir savaş başlar. Satranç oyunu ve hayat üzerinden sürekleyici bir hikaye.
Orijinal adı Schachnovelle olup, ingilizceye The Royal Game şeklinde çevrilmiştir. Stefan Zweig Hitler ve Nazizm'den Buenos Aires'e giderek kaçmıştır. Bu romanı da o yıllarda yazmıştır. Yaşadığı buhranı ve Nazilere karşı duruşunu bu kitapla sergilemiştir. İntihar etmeden önce mektup gibi bıraktığı bir eserdir.
Stefan Zweig Naziler'den kaçsa bile hayatı boyunca bir korku ve umutsuzlukla yaşamıştır. Artık dünyanın Naziler egemenliğinde olacağına inanmış ve intihara giden bir ruh haline bürünmüştür. Bu ruh hali yazdığı eserlere de yansımıştır. Roman Zweig'in yazdığı son kitaptır. Kitabı yazdıktan bir kaç hafta sonra karısıyla birlikte intihar etmiştir.