-
- Tarık Veysi Acar
- 2 h
"Doğrusu, bizler bugün canlılığın nerede bulunduğunu, ne olduğunu, nasıl adlandırıldığını bile bilmiyoruz. Elimizden kitaplarımızı alsanız bir anda ne yapacağımızı şaşırır kalırız; ne yapacağımızı, kime sığınacağımızı, neye tutunacağımızı, neyi seveceğimizi, neden nefret edeceğimizi, neye saygı duyacağımızı, neyi aşağılayacağımızı bilemeyiz. İnsan olmak, gerçek insan, etiyle kemiğiyle insan olmak bile ağır gelir bize. Utanırız bundan, insan olmayı yüz karası sayarız, benzeri olmayan toplumsal birtakım insanlar olmak için çabalarız. Ölü doğmuş insanlarız biz ve uzun zamandır canlı babaların çocukları değiliz, giderek daha çok hoşlanıyoruz böyle doğmuş olmaktan. Zevk duyuyoruz bundan. Çok yakın bir gelecekte bir şekilde düşüncelerden doğmanın yolunu bulacağız.”
-
- Ahmet
- 1 a
"Durup dururken bütün nefretim bir anda kayboluveriyordu. Kim bilebilir, belki de hiçbir zaman nefret olmuyordu içimde, yalnızca, kitaplardan kapma sahte bir nefretti benimki..."
-
- Cenk??®️
- 1 a
"İnsan mutsuzluklarını hatırlar, sevinçlerini değil. Eğer sevinçlerini de hatırlayacak olsa payına pek çok sevinç düştüğünü anlayacaktır." #kitapalıntıları
-
- Cenk??®️
- 3 a
"Bakın, yağmur yağarken saray yerine bir tavuk kümesi görsem, ıslanmamak için belki kümese girerim. Fakat kümes beni yağmurdan korudu diye, Şükran borcumu ödemek için kümese saray gözüyle bakmam. Bana gülecek, hatta böyle bir durumda sarayla kümes arasında bir fark olmadığını söyleyeceksiniz. Evet, hayatta tek gayemiz ıslanmamak olsaydı, dediğiniz doğruydu diye cevap veririm bende." #kitaplistem
-
- Kudret Türkler
- 3 a
"İnsan sistemlere, bazı soyut kavramlara o derece bağlıdır ki, mantıktan yana olmak için gerçeği bile bile değiştirmeye, gözlerini kapayıp kulaklarını tıkamaya razı olur." #kitaplistem
-
- Serdar
- 4 a
“Bakın, yağmur yağarken tavuk kümesi görsem, ıslanmamak için kümese girerim. Fakat kümes beni yağmurdan korudu diye, şükran borcumu ödemek için kümese saray gözüyle bakamam. Bana gülecek, hatta böyle bir durumda sarayla kümes arasında fark olmadığını söyleyeceksiniz. Evet hayatta tek gayemiz ıslanmamak olsaydı,”
-
- Serdar
- 4 a
"Bir yandan kafasından kurduklarından utanır, bir yandan da kafasını kurcalayan kurcalaya "olabilirdi" bahanesiyle olmuşları alabildiğini şişirir, eklemeler yapar ve hiçbir şeyi affetmez." #alıntı
-
- seda
- 4 a
“Hayallerim,insanlarla kuçaklaşmak isteyecek kadar mutluluk verdiğinde,bir insanla konuşma ihtiyacı duyarak gidiyordum ona.”
İlginizi Çekebilir
+−
“İnsan olmak, gerçek insan, etiyle kemiğiyle insan olmak bile ağır gelir bize. Utanırız bundan, insan olmayı yüzkarası sayarız, benzeri olmayan toplumsal birtakım insanlar olmak için çabalarız. Ölü doğmuş insanlarız biz ve uzun zamandır canlı babaların çocukları değiliz, giderek daha çok hoşlanıyoruz böyle doğmuş olmaktan. Zevk duyuyoruz bundan. Çok yakın bir gelecekte bir şekilde düşüncelerden doğmanın yolunu bulacağız.”
Dostoyevski’nin Gogol etkisinden kurtularak kendi sesiyle verdiği ilk büyük yapıt olan Yeraltından Notlar, Avrupa’daki büyük varoluşçu edebiyatı müjdeleyen bir roman. Kitap, okuruna “yeraltı” diye adlandırdığı bir ruh halinden seslenen kahramanın uzun, çılgınca söyleviyle başlıyor. Ardından, bu ahlakçı, uyumsuz, dürüst kişinin yaşadığı bir aşağılanma olayı anlatılıyor. Yüz elli yıldır okunan gerçek bir başyapıt.