"Hiçbir şey değişmedi, ama yine de her şey başka bir biçimde var olup gidiyor. Anlatamıyorum. Bulantıya benziyor bu, ama aynı zamanda onun tam tersi. Sonunda başımdan bir serüven geçiyor, kendimi sorguya çekince, kendimin kendim olmaklığımın ve burada bulunmaklığımın başımdan geçtiğini görüyorum. Geceyi yarıp geçen ben’im. Bir roman kahramanı gibi mutluyum." #kitapalıntısı
Bana sanki Kardeş Gibiydiler filminin düşük bütçeli bir kopyası gibi geldi. Birbirlerinden farklı iki kardeşin şartlar altında nasıl kararlar verdiklerini ve sonuçlarıyla nasıl mücadele ettiklerini kendi çapında anlatmaya çabalamış bir yapım. Sonu beklediğimden daha iyiydi.
Dört Oscar ödülü birden alarak adından gene bahsettirmeyi başaran bir film oldu. İzlediğimde rahatsız edici bir gerçeklikte çekilmiş olması beni en çok etkileyen konuydu. Bazı sahnelerin insanı rahatsız eder şekilde kanlı olması ancak buna rağmen gerçeklik anlamında da çok etkileyici bir yapım olması filmi ön plana çıkarttı. Filmin 55 gün içinde tamamlanmış olması da bence diğer ilginç bir taraf. Ayrıca filmin yaklaşık 20 Milyon dolara mal olması da hafızamda kalmış diğer bir özelliği...
Bir kadının onca şeyi tek başına ve o kadar savunmasız durumdayken yapabilmesini hiç inandırıcı bulamadım. Kimse kusura bakmasın. Bana çok zorlama bir senaryo gibi hissettirdi. Ayrıca filmi de kötüyken dizisini çekmenin ne mantığı olduğunu da zerre anlamadım. Anlayan varsa gelsin bir anlatsın hele...
Güzin Ablası kitaplar olan bir kızdım, İçim sıkılmasa o kadar
Tek bir satır bile okumazdım.
Taş bebeğim ters çevrilince ağlardı Bir derdi var derdim.
Derdimi demeyi ben taş bebeğimden öğrendim. Ninni derdim, ninni bebeğim!
Cam gözlerini kapardı, naylon kirpiklerini.
Plastik göz kapaklarının ardında, Bilirdim rüyaları yoktu bebeğimin,
Gözyaşları da.
Ağladıkça tükürüğümden sürerdim gözaltlarına. Bu kadar kolay harcamazdım rüyalarımı, Kırmızı çantamda bayram harçlıklarım olmasa. #alıntı
Bulantı
Gölgeler Kralı
Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok
Sınır Yok
Ah'lar Ağacı
Tek bir satır bile okumazdım.
Taş bebeğim ters çevrilince ağlardı Bir derdi var derdim.
Derdimi demeyi ben taş bebeğimden öğrendim. Ninni derdim, ninni bebeğim!
Cam gözlerini kapardı, naylon kirpiklerini.
Plastik göz kapaklarının ardında, Bilirdim rüyaları yoktu bebeğimin,
Gözyaşları da.
Ağladıkça tükürüğümden sürerdim gözaltlarına. Bu kadar kolay harcamazdım rüyalarımı, Kırmızı çantamda bayram harçlıklarım olmasa. #alıntı