Filmin mantıksız kısımlarına çok da takılmayacağım açıkçası çünkü nihayetinde bu komedi filmi olarak kurgulanmış bir film. Şirketlerde bazı çalışanların şirkete olan bağlılıklarının ne kadar abartılı olduğunu, arkadaşlık bağlarının önemini ve Güney Afrika'da insanların genel olarak nelere güldüklerini bir parça anlatan eğlenceli kafa dağıtmalık bir yapım. Daha ötesi değil.
Her şey iyi güzel de Lucifer ile Dream arasındaki savaş bence çok saçmaydı. Hele ki savaşın sonunda Dream'in mesaj dolu konuşmaları bana Flash TV'nin tuhaf kaderci, niyetçi dizilerini anımsattı resmen. Bu dizide düello gibi bir şey çok daha güzel kurgulanabilir daha aksiyonlu bir şey olabilirdi bence. Biraz ham kaçmış.
"Ne gördün bütün kapıların birer birer kapandığı bu dünyada? Hangi kusurunu düzeltmene fırsat verdiler? Son durağa gelmeden yolculuğun bitmek üzere olduğunu haber verdiler mi sana? Birdenbire, 'Buraya kadar!' dediler. Oysa, bilseydin nasıl dikkatle bakardın istasyonlara; pencereden görünen hiç bir ağacı, hiç bir gökyüzü parçasını kaçırmazdın. Bütün sularda gölgeni seyrederdin. Üstelik, daha önce haber vermiştik, derler onlar. Her şeyin bir sonu olduğunu genel olarak belirtmiştik." #alıntı
Anlamsız uzun ve bir o kadar da boş beleş bir film. Aksiyon olsun ne olsa izlenir kafa seti ile çekildiği çok belli. İzlerken bu insanlar neden ölüyor ve amaçları nedir birbirine giren bunca adamın sorusunu defalarca sordum kendime. Güney Kore ile Kuzey Kore dünyanın sonu da gelse herhangi bir konuda ortaklık yapmazlar bu arada. Bence bu filmin en anlamsız ya da uçuk yerlerinden birisi de bu kısmı olmuş zaten.
Daha Kötü Ne Olabilir ki?
The Sandman
Tutunamayanlar - Bütün Eserleri - 1
Carter
Kasabadaki Ölü